En az 42 bin kişinin yaşamını yitirdiği 13 milyon kişiyi doğrudan etkileyen Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin ardından seçimlerin erteleneceği yönündeki yorumlar geçen hafta gündemde muhalefet çevrelerinde rahatsızlık yaratırken, AKP tarafında..
En az 42 bin kişinin yaşamını yitirdiği 13 milyon kişiyi doğrudan etkileyen Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin ardından seçimlerin erteleneceği yönündeki yorumlar geçen hafta gündemde muhalefet çevrelerinde rahatsızlık yaratırken, AKP tarafında son günlerde mevcut seçim planını sürdürme yönünde eğilim güçleniyor.
Yaklaşık 13 milyon kişinin yaşadığı bölgedeki büyük felaketin ardından devlet kurumlarının hazırlıklı olmadığı ya da kurtarma çalışmalarındaki yetersizlik olduğu yönünde hem bölge sakinleri hem de tüm ülke genelinde iktidara yönelik eleştiriler artarken, depremin ardından 2023 seçimi ve iktidar partilerine olan etkisi önem kazandı.
Felaketin iktidarın desteÄŸini zayıflatabileceÄŸi yorumlarının ardından da seçimlerin ertelenebileceÄŸi AKP’li yetkililer tarafından da dillendirilmiÅŸti. Ancak AKP’nin yeniden ibreyi mevcut seçim tarihini koruma yönüne çevirdiÄŸi belirtiliyor.
“Erteleme ve Kasım ayına bırakma konusu yapılan deÄŸerlendirmelerle artık rafa kalkmış durumda” diyen bir üst düzey hükümet yetkilisi görüşmelerde seçimin zamanında, yani 18 Haziran’da yapılması görüşünün ağırlık kazandığını söyledi.
Aynı yetkili, “Sonuçta bir ay ne kadar fark eder ki? Erteleme olacaksa, gerçekten iÅŸe yaraması için 1 yıllık bir erteleme lazım. Kamuoyu da buna hiç sıcak bakmıyor” diye konuÅŸtu.
AKP’li yetkililer daha önce Reuters’a yaptıkları açıklamada erteleme olması gerektiÄŸini ve kasım ayının makul olduÄŸunu savunmuÅŸlardı.
İktidarın önümüzdeki seçimlerde nasıl bir performans göstereceÄŸi sorularının gündeme geldiÄŸi sıralarda AKP’nin kurucularından Bülent Arınç da, 13 Åžubat Twitter’daki paylaşımında, “Devlet bürokrasisinin vatandaÅŸlarımızın yaralarına merhem olmasına odaklanması için seçimlerin ivedilikle ertelenmesi lazım” demiÅŸ buna da muhalefet tepki göstermiÅŸti. CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu da seçim erteleme gündemine, “SavaÅŸ olmadığına göre seçim ertelenemez” ÅŸeklinde yanıtlamıştı.
Anayasanın 78. maddesinde seçimlerin ertelenmesine imkan veren şu ifade yer alıyor:
“SavaÅŸ sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkân görülmezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir. Geri bırakma sebebi ortadan kalkmamışsa, erteleme kararındaki usule göre bu iÅŸlem tekrarlanabilir.”
Bir baÅŸka hükümet yetkilisi de seçim için ErdoÄŸan ve MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli’nin görüşeceÄŸini belirterek iki parti arasında bazı temaslar olduÄŸunu, nihai kararın liderler tarafından verileceÄŸini söyledi.
“Seçim için daha önce açıklanan 14 Mayıs, normal tarih olan 18 Haziran ve Kasım ayına ertelenmesi gibi alternatifler üzerinde duruluyordu” diyen aynı yetkili sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ancak gelinen noktada daha çok seçimlerin 18 Haziran’da yapılması yaklaşımı daha öne çıkmış durumda… Büyük ihtimalle 18 Haziran’da seçim konusunda mutabakat saÄŸanması büyük olasılık.”
18 Haziran’da yapılabilecek seçimin yaz dönemine denk gelmesinin bazı handikapları olduÄŸunu hatırlatan yetkili ayrıca, “YSK’nin hazırlanması, özellikle depremin etkilendiÄŸi illerde seçimin fiziki ÅŸartlarının oluÅŸturulması ya da bu seçmenlerin geçtikleri illerde oy kullanması gibi süreçlerin yetiÅŸtirilmesi gerekiyor” dedi ve ertelemenin sakıncalarını ise şöyle açıkladı:
“Kasım ayı ya da baÅŸka bir döneme ertelenmesinin de hem iktidarın seçimden kaçtığı algısı, hem muhalefetin olumsuz yaklaşımı, hem milletvekillerinin durumu, hem cumhurbaÅŸkanının adaylık durumu ile anayasadan kaynaklanan hukuki zeminin getirdiÄŸi durumlar da erteleme üzerinde gölge oluÅŸturuyor.”
AKP’den üst düzey bir yetkili de, “Seçim tarihinin ertelenmesi görüşü yerine seçimin zamanında yer alması görüşü öne çıkmış durumda” dedi ve erteleme konusunun kamuoyunda fazla tepki gördüğünü ve konunun demokrasinin yaralanmasına kadar getirildiÄŸini vurguladı.
Yetkili, “Åžu anda 18 Haziran’da seçimin yapılması görüşü ağırlık kazandı. Bu konuda detaylı deÄŸerlendirmeler yapıldı. Depremzelere yönelik inÅŸaat çalışmaları da baÅŸlıyor. Kaybedilecek zaman yok” dedi.
Depremden etkilenenlerin konutların temelinin Mart başında atılmasının planlandığını hatırlatan ikinci hükümet yetkilisi, “Kayıplar çok ağır ancak o tarihe kadar en azından fiziki olarak bile olsa bir miktar depremin izlerinin silinip insanların oturabileceklerini görecekleri inÅŸaatlar yükselmeye baÅŸlayacak. Daha önce ‘yeter söz milletindir’ olarak belirlenen sloganın yerini ‘Türkiye’yi birlikte inÅŸa ediyoruz’ sloganı alacak” dedi ve Cumhur İttifakı’nın kazanma ihtimalini yüksek gördüğünü söyledi.
Türkiye tarihindeki en büyük yıkıma neden olan KahramanmaraÅŸ depremi, ülkedeki güvenli yapı stoku ve depreme karşı hazırlık için milat kabul edilen 1999’daki büyük Gölcük depremi sonrasında binaların dönüştürülmesi için bugüne kadar ne yapıldığı sorularını da beraberinde getirdi.
Bu nedenle bundan sonraki süreçte partilerin sadece deprem sonrası yıkımın ardından yapışacak inşaatlar değil deprem riskli bölgelerdeki yapılarla ilgili plan ve projeleri de önemli olacak.
Türkiye’de yapı stokunun ne kadarının imar düzenlemelerine aykırılık teÅŸkil ettiÄŸi hakkında düzenli yayımlanan veri bulunmuyor. Yetkililer açıklamalarında bazen bu rakamlara yer verirken, son olarak bir önceki Çevre ve Åžehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki 2018 Mayıs ayında Türkiye genelini kast ederek “Herhalde ÅŸu anda imara aykırılık teÅŸkil eden yapı sayısı yüzde 50’lerin üzerindedir” demiÅŸti.
Deprem sonrasında iktidarın yeniden yapılacak binalara odaklanmasını “ÅŸov” olarak yorumlayan İYİ Parti BaÅŸkanı Meral AkÅŸener bugün meclis grup toplantısında yaptığı konuÅŸmada, deprem kaynaklı maÄŸduriyetin “bir inÅŸaat ÅŸovuna” dönüştürülmeye çalışıldığını belirterek “Bu büyük felaketin sorumlusu kendileri deÄŸilmiÅŸ gibi felaketten seçim vaadi devÅŸirmeye kalkanların farkındayız” dedi.
Kaynak : Cumhuriyet