Japonya’da sahile vuran ‘gizemli’ küre kaldırıldı

“Godzilla yumurtası”, “şamandıra” ve “uzaydan gelen” gibi tanımlarla açıklanmayan çalışılan nesne, bu hafta başında sahilde farkedildi ve polis olaydan haberdar edildi.

Nesneyi polisin yanında bir bomba imha ekibi de inceledi.

Yetkililerin kordonla güvence altına aldığı nesnenin röntgeni de çekildi. Ancak bu çalışma da ismin güvenlik riski oluşturmadığı dışında bir açıklamaya dönüşmedi.

Japonya medyasına konuşan yerel bir yetkili, “Hamamatsu şehrindeki herkesin endişelendiğini düşünüyorum, ancak artık orada olmadığı için rahatlamış durumdayım” dedi.

Sosyal medya ise Japon yetkililerinin neden bir açıklama yapmadığını sorguluyor. Bazıları ise durumun çok açık olduğunu savunarak, duydukları utancı dile getiriyor.

O kişilerden biri bunun bir şamandıra olduğuna emin, “Okyanusla çevrili bir ülkenin yetkililerinin bir şamandırayı tanımadığına inanamıyorum” diyor.

Bir başkası da benzer şekilde, “Aman Tanrım! Bu çelik bir şamandıra millet. Japon olmaktan utanıyorum” paylaşımını yapıyor.

Hamamatsu’nun yerel inşaat mühendisliği ofisi de bu paylaşımlara destek verir şekilde, “yabancı bir ülke yapımı bir şamandıra olduğunu düşündüğünü” söyledi.

İskoç Deniz Bilimleri Derneği’nden bir oşinograf olan Profesör Mark Inall, bunun ne olduğunu “hemen” bildiğini söyledi.

Inall BBC’ye “Bu çok tanıdık, aletleri okyanusta yüzer durumda tutmak için bunları kullanıyoruz.” diyor.

Profesör Inall, şamandıraların, şiddetli fırtınalarda ya da büyük bir balıkçı teknesi etkisiyle zincirlerinden kurtulabileceğini söyledi.

Ancak Japon yetkililerin metal küreye tepkisi, nesnenin kendisi kadar ilginç oldu.

Gizemli top, dünyanın bu bölgesinde artan gerginlik hissinin ortasına yerleşti. Çünkü geçen hafta Japon medyasında, Kuzey Kore’nin son füze faaliyetinin olası sonuçları tartışılıyordu.

Cumartesi günü bir kıtalararası balistik füze denemesi (ICBM) Japonya’nın karasularında son buldu.

Çin casus balonları konusu da elbette konuşuluyordu.

Profesör Inall da bu gelişmelere dikkat çekerek, “Tanımlanamayan yüzen isimlere karşı bir merak olabileceğini anlıyorum” diyor.